Slovenya
Müzeleri, galerileri, arkeolojik alanları, anıtları, mezarlıkları ve kütüphaneleri ile UNESCO’nun utanmasa koca ülkeyi koruma altına alacağı Slovenya listemizde 6. sırada.
Deminki cümleyi söylerken ciddiydik, şayet Slovenya’daki pek çok yer UNESCO tarafından ya koruma altına alınmış ya da aday konumunda.
Barok ve Roma mimarisinin yoğun etkisi altında kalan şehirlerinde ve kasabalarında görülen zengin mimarisiyle saraylar, kaleler, malikaneler ve açık hava müzeleri gidildiğinde kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında.
Dağ bisikleti, rafting, doğa yürüyüşü ve kayak için harika olan Julian Alp dağları, nehirleri ve Kamnik-Savinja Alpleri, doğal köprüleri ve pencereleriyle Skocjan Mağaraları, Karstik kireçtaşı yaylası, Partizan Hastane Franja, Bohinj’in tepeleri, Almaden ve İdrija gidilmesi gereken yerlerden sadece birkaçı.
Bled Gölü’nün nefes kesen zümrüt yeşili sularını görebilir, şirin mi şirin başkenti Ljubliana’yı sadece 1 saatte baştan başa yürüyerek gezebilirsiniz.
Dipnot olarak söylemeden geçemeyeceğiz, ülkenin yarısından fazlasını kaplayan ormanlar için “zeytin yeşili, elma yeşili, neon yeşili, koyu yeşil, haki yeşili, nane yeşili ve deniz yeşili” olmak üzere birçok ton görüldüğünü iddia ediyorlar, yani Slovenya’da sizi yeşilin en az 20 tonu bekliyor, bizden söylemesi!